Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Dil

Fotoğraf: Ahndraya Parlato

Fotoğraf: Ahndraya Parlato

 

Günlük konuşmalarımızda, istemeden de olsa dilimizde yer edinmiş toplumsal cinsiyet kalıplarını ve cinsiyetçi yaklaşımı besleyebilecek ifadeler kullanıp kullanmadığımız konusuna ne kadar kafa yoruyoruz?

Toplumsal cinsiyete duyarlı iletişim kurabilmek için evde, okulda, işyerinde ve hayatın diğer tüm alanlarında dikkat etmemiz gereken birçok nokta olduğunu hatırlayıp, birbirimize hatırlatarak işe koyulabiliriz.

Açık ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen bir iletişim biçimini desteklemek için dikkat edebileceğimiz birkaç öneriyi senin için derledik.

Toplumsal Cinsiyet Kalıp Yargıları ve Özellikleri

Toplumsal cinsiyet kalıpları, kadın ve erkeklerin davranış şekilleriyle ilgili varsayımlar ve yargılar olarak tanımlanabilir. Genel olarak:

  • Eşitsiz ilişkileri beslerler,

  • Kalıplaşmış ve zaman içerisinde yerleşmiş ifadelerdir,

  • Bireylerin çok yönlülüğünü sınırlandırarak, tektipleşmiş algı yaratabilirler,

  • İki cinsiyetli bir toplum yapısı olduğunu dayatırlar,

  • Kalıp yargılar, fiziksel özellikler, roller ve meslekler gibi alanlara yansırlar.

Kalıp Yargıların Toplumdaki Olumsuz Yansımaları

  • Erkekler genellikle agresif, rekabetçi ve lider gibi sıfatlarla tasvir edilirken; kadınlar kırılgan, işbirlikçi ve çekingen olarak tasvir edilirler.

  • Fiziksel özellikler ve meslekler, ‘kadın’lık ve ‘erkek’lik kalıplarıyla kodlanırlar.

  • Erkek, aileyi geçindiren olarak anılırken kadına, ailenin bakımını üstlenen kişi rolü verilir.

Dilde Cinsiyetçi Kalıp Yargılarını Kırmak İçin Neler Yapabiliriz?

Cinsiyet Odaklı Kalıp Yargılar Kullanmaktan Kaçınalım:

  • Bayan yerine Kadın,

  • Bayan tuvaleti yerine Kadın tuvaleti,

  • Kadın gibi yerine Nazik,

  • Kızlık soyadı yerine Evlilik öncesi soyadı,

  • Erkek çocuk yerine Oğlan çocuk

    ifadelerini kullanabiliriz.

Dışlayıcı Terimlerden Uzak Duralım:

  • Adam yerine insan, kişi, birey

  • İnsanoğlu yerine insanlık

  • Kadın/ bayan doktor, erkek hemşire, kadın öğretmen , kadın sanatçı yerine doktor, hemşire, öğretmen, sanatçı

  • Adam olmak yerine büyümek, iyi bir duruma gelmek

  • Anadil yerine doğal dil

    kelime ve tamlamalarını tercih edebiliriz.

Cinsiyetçi Atasözü ve Deyimleri Kullanmaktan Uzak Duralım

  • Adam gibi adam

  • Kalıbının adamı olmak

  • Kız gibi gülmek/ yürümek

  • Eksik etek

  • Adama benzemek

  • Erkek sözü vermek

  • Hanım evladı

  • Erkekliğe sığmamak

  • Delikanlı kız

    gibi ayrımcılığı ve eşitsizliği besleyen deyimleri kullanmaktan kaçınabiliriz.

  • Kızın mı var derdin var

  • Kızını dövmeyen dizini döver

  • Bir kızı bin kişi ister bir kişi alır

  • Erkeklik sende kalsın

  • Oğlan büyür koç olur, kız büyür hiç olur

  • Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer

  • Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün

  • Erkek adam ağlamaz

  • Kadın, erkeği rezil de eder, vezir de

  • Oğlunu seven hocaya, kızını seven kocaya verir

    gibi cinsiyetçi atasözlerinden uzak durabiliriz.

Hitap ifadelerini cinsiyet eşitliğini destekleyecek biçimde kullanmaya özen gösterelim

Kadınları bir erkekle olan ilişkisiyle, o kişiyle evli ya da akrabası olmasıyla etiketleyen ifadelerden uzak durabiliriz. Kadını bir erkeğin uzantısı olarak görerek değersizleştiren hitaplardan kaçınmaya dikkat edebiliriz.

Meslek ve görevleri cinsiyet üzerinden kodlamaktan kaçınalım

‘‘Öğretmen ve hemşireler kadın olur; çiftçi, tamirci veya yönetici erkek olur’’ gibi düşünce kalıplarından uzaklaşmaya çalışabiliriz.

 
 
 


Previous
Previous

Beden Olumlama

Next
Next

İstanbul Sözleşmesi