Beden Olumlama

Fotoğraf: Can Dağarslanı

Fotoğraf: Can Dağarslanı

 

Vücudumuzla barışık olmayı öğütleyen Beden Olumlama Hareketi, bizleri, kendimizi sevmekle başlayarak, hayata yönelik bir tutum takınmaya teşvik eder. Ancak, özünde böylesine insancıl olan bu ideoloji, bilgi eksikliği ve yanlışlıklarından dolayı sık sık farklı yorumlanmalara maruz kalmaktadır.

Biz de "bilgi=güç" diyerek, Beden Olumlama Hareketi'nin temel fikri ve doğru sanılan hatalı yorumlamalarını seninle paylaşmak istedik! Umuyoruz ki sen de ihtiyaç duyduğun anlar ve alanlarda, bu hareketin öğretilerinden faydalanabilir kendini ve sevdiklerini, toplumumuzda var olan güzellik algılarına bağlı kalmadan görme alışkanlığını pekiştirebilirsin.

Çünkü bil ki, her halinle güzelsin.

Beden Olumlama Nedir?

Beden olumluma, bireylerin bedenlerini toplumun, pazarın ve medyanın oluşturduğu güzellik standartlarına uydurmak durumunda olmadığını savunan, kimsenin başkasının bedeni hakkında yargıda bulunamayacağı fikrini önemseyen bir harekettir. ‘‘Kusur’’ olarak değerlendirdiğimiz, bizi tek tipleşmeden uzaklaştıran ve özelliklerimizle kendimizi ve bedenimizi sahiplenerek sevmemiz gerektiğinin altını çizer.

Beden Olumlama Ne Değildir?

Ne yazık ki beden olumlama hareketi hakkında doğru olduğu sanılan birçok yanlış bilgi bulunmaktadır. Beden olumlama, feminizmin bir sonucu olarak ortaya çıkmamıştır. Her beden sahibi birey, bu hareketin bir parçası olabilir.

Beden olumlama hareketini hayatına uyarlamak isteyen veya uyarlayan birinin de bedeniyle ilgili çekinceleri, bu nedenle de değişim arayışı olabilir. Böyle bir durumda önemli olan, değişim kararını kişinin toplum baskısıyla değil değil, hür iradesiyle verebilmiş olmasıdır.

Ana fikri bedeni sevmeyi sağlamak olan bu hareket, aslında bedenle sınırlı değildir. Kimsenin kimseye benzemesi gerekmediğini savunan bu hareket, kişinin kendisini negatif düşüncelerinden koruyarak bireyselliğini, karakterini ve bedenini kutlayarak, kendisiyle barışık olmasını öğütler.

Beden olumlama hareketi, huzurlu bir hayat için ideal bir yöntem gibi görünse de bu düşünce yapısını içselleştirmek için, içinde yaşadığımız toplumlar gözü önüne alındığında, uygulamanın çok da kolay olmadığını görebiliriz. Bu akımı içselleştirmek için alışkanlıklarımız ve düşünce tarzımızın bir anda değişmediğini ve bunun bir süreç olduğunu kendimize hatırlatmalıyız. Kendimizi mutsuz hissettiğimiz zamanlarda ise farklı pratiklere başvurabiliriz.

Ne gibi mi?

Spor

Aklımızdaki negatif düşüncelerin hızını kesemediğimiz anlar olabilir. Beynimize söz geçiremediğimiz bu tür zamanlarda, yardım için bedenimize başvurabiliriz. Spor yaptığımızda salgılanan dopamin ve endorfin hormonları, çok daha rahatlamış ve mutlu hissetmemizi sağlar. Bu nedenle, bedeninle ilgili daha iyi hissetmek istediğin zamanlarda, ayağına spor ayakkabılarını giyip, kısa da olsa bir yürüyüş için kendini dışarı atabilirsin!

Meditasyon

Meditasyon, şimdiki ana ve kendimize odaklanmak için çok etkili bir yönemdir. Huzursuz bir kalp ya da koşturan bir zihin tecrübelediğimiz herhangi bir zaman, çözümü meditasyonda bulabiliriz. Böyle anlarda, kendine sessiz ve sakin bir yer bulup, gözlerini kapat ve derin derin, nefes alıp işine odaklan. Eğer vaktin varsa, seni yönlendirmesi için bir meditasyon uygulamasından da yardım alabilirsin.

 
 
 


Previous
Previous

Tampon Vergisi

Next
Next

Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Dil