Hormonlar 101 | Bölüm 2
Üreme Hormonları
Üreme hormonları, cinsel gelişme, üreme, hamilelik, anne karnındaki bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi, emzirme ve menopoz gibi süreçlerin düzenlenmesinde etkilidir. Bu aşamaların sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesi için beyin, yumurtalık ve testislerden salgılanan birçok hormon, birlikte ve uyum içinde çalışmalıdır. Örneğin, menstrüasyonun gerçekleşebilmesi için öncelikle beyinden salgılanan FSH ve LH hormonları yumurtaların olgunlaşma sürecini başlatır. Böylece, kandaki östrojen ve progesteron hormon düzeyleri değişir.
Üreme hormonlarından östrojen, kadınlık; testosteron ise erkeklik hormonu olarak bilinse de her iki hormon da tüm insanlarda bulunur. Fakat biyolojik cinsiyete göre salgılanma oranları farklılık gösterir.
Östrojen
Kadınlık hormonu olarak bilinen östrojen, ergenlik çağından itibaren yumurtlamayı sağlar. Regl döngüsünün başlamasıyla birlikte göğüs, rahim ve vajinadaki dokuların gelişmesinde etkilidir. Ayrıca kemiklerin zarar görmesini engelleyici, kalbi ve idrar yollarını koruyucu özellikleri de mevcuttur.
Kadınlarda regl döngüsünün yaklaşık 14. gününde gerçekleşen yumurtlama ile vücuttaki östrojen ve progesteron seviyeleri yükselir, bu durum ile rahmin içinde yer alan hücre sayısı artış gösterir. Eğer döllenme gerçekleşirse, östrojen, hamilelik döneminde fetusun beslenmesi için çalışmaya başlar. Erkeklerde ise sperm gelişimine katkıda bulunur ve cinsel dürtüyü tetiklemeye yardımcı olur.
Beyindeki hipotalamus ve hipofiz bezleri ile yumurtalıklarda karşılaşılan çeşitli hastalıklar nedeniyle östrojen hormonu yeterli seviyede salgılanamayabilir. Bu durum, menstrüel düzensizliklere ve kısırlığa yol açabilir. Östrojen eksikliğinde göğüslerde çökme, rahimde küçülme ve vajinada kuruma gözlenebilir. Ayrıca kemik erimesi, kalp krizi riski ve idrar yolu enfeksiyonu sıklığı da artış gösterebilir.
Menopoz döneminde doğal olarak azalan östrojen sebebiyle, ruh halinde hızlı değişimler, ateş basmaları ve kemik erimesiyle sıkça karşılaşılır.
Testosteron
Erkeklerde testisler tarafından üretilen testosteron; sperm üretiminin devamlılığını, ergenlik döneminde yüzdeki ve vücuttaki kılların oluşmasını, sesin kalınlaşmasını ve kas gücünün artmasını sağlar. Kadınlarda yumurtalık ve adrenal bezlerde üretilen bu hormon, yumurtlamaya katkı sağlarken, fazla salgılanması menstrüel düzensizliklere ve saç dökülmesine sebep olabilir.
Testosteronun en önemli görevlerinden biri anne karnındaki bebekte erkek üreme organlarının oluşmasını sağlamaktır. Testosteron olmadığı takdirde embriyo, dişi üreme organlarına sahip olur.
Testosteron kalp kasını güçlendirir, bu nedenle kalp hastalığı riskini azaltır. Fazla salgılanmasının ise yüksek tansiyon, sinirlilik, boy uzamasında durma, safra kanserinde taş oluşması ve prostat kanserinin hızlanması gibi olumsuz etkileri vardır.
Hipotalamus, hipofiz ve testislerde genellikle doğuştan gözlemlenen bazı hastalıklarda testosteron hormonu yeterince salgılanamayabilir. Kısırlık ve cinsel özelliklerin gelişmemesi gibi sonuçlara yol açan bu durum hormon tedavisini gerektirebilir.
Progesteron
Kadınları hamilelik dönemine hazırlayan hormon olarak bilinen progesteron, üreme çağındaki bireylerde yaklaşık ayda bir kere, yumurtalıklar tarafından salgılanır. Döllenme durumunda, rahmi embriyonun gelişmesine uygun kılmak için çalışır. Hamileliğin ilk sekiz haftasında progesteron salınımı yumurtalıklardan gerçekleşir. Sonrasında progesteron üretimini plasenta üstlenir.
Yumurta uygun bir süre içinde döllenmezse, vücuttaki progesteron seviyesi azalır ve rahimde bebeğin gelişmesi için yapılan rahim duvarı parçalanır, regl kanaması olarak vücuttan atılır.
Vücuttaki progesteron seviyesi, hamileliğin ilk üç ayında hızla artış gösterir. Bu durum uyuşukluk hissi, mide bulantısı, göğüslerde hassasiyet, hafif baş dönmesi ve şişkinlik gibi belirtiler yaratabilir. Öte yandan, daha önceden düşük yapmış hamilelerde veya düzensiz regl kanamaları olan kadınlarda progesteron az salgılanabilir. Hamileliğin sağlanabilmesi için bu kişilere progesteron hormonu takviyesi yapılması gerekebilir.
Prolaktin
Doğum sonrasında bebeği beslemek için süt üretimini sağlayan prolaktin hormonu, hamilelik ve emzirme dönemlerinde yoğun miktarda salgılanır. Bu gibi durumların haricinde yüksek seviyede salgılanması kadınlarda regl düzensizlikleri ve kısırlığa; erkeklerde ise cinsel isteksizlik ve güçsüzlüğe sebep olabilir.
Kaynakça
https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/estrogenhttps://www.healthline.com/health/womens-health/low-estrogen-symptoms#outlook
https://www.health.harvard.edu/drugs-and-medications/testosterone--what-it-does-and-doesnt-do
https://www.yourhormones.info/hormones/testosterone/
https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/progesterone
https://www.medicalpark.com.tr/prolaktin/hg-2075
https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/prolactin
https://www.yourhormones.info/hormones/progesterone/
https://www.hormone.org/your-health-and-hormones/glands-and-hormones-a-to-z/hormones/progesterone